Punk Not Dead
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Punk Not Dead Forumuna GeLdiin Misafir !
Gördük ki kendini aşarak 11 Mesaj atmışsın.
Son Kurbanımız : https://punk.yetkinforum.com/u30

 
AnasayfaKapıGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yapoyun salonu

 

 /Radiohead/

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
96_PuNkY_96
Editör

Editör
96_PuNkY_96


Kadın
Mesaj Sayısı : 293
Yaş : 32
Nerden : senin asla olmayacağın bi yerden
Ruh Halim : /Radiohead/ Kaygil10
O bir : /Radiohead/ Fbky2
kişisel : Kişiselse; SA-NA-NE
Uyarı :
/Radiohead/ Left_bar_bleue10 / 10010 / 100/Radiohead/ Right_bar_bleue

Kayıt tarihi : 06/06/08

/Radiohead/ Empty
MesajKonu: /Radiohead/   /Radiohead/ I_icon_minitimeCuma Haz. 06, 2008 1:44 pm

90’lı yılların en önemli alternatif gruplarından biri sayılan Radiohead,
Thom Yorke (vokal/gitar),
Ed O’Brien (gitar, vokal),
Johnt Greenwood (gitar),
Colin Greenwood (bas) ve
Phil Selway (davul) tarafından 1986 yılında Oxford’da ‘On A Friday’ ismiyle kuruldu. Grup üyelerinin üniversiteye başlamasıyla birlikte bir süre çalışmalarına ara vermek zorunda kalan grup, 1991 yılında tekrar canlı performanslar sergileyerek kısa süre içerisinde EMI ile anlaşma imzaladı ve adlarını ‘Radiohead’ olarak değiştirdi.

1992 senesinde “Drill” adlı EP’yi yayınlayan Radiohead, bu EP sonrasında prodüktörler Sean Slade ve Paul Q. Kolderie ile birlikte ilk albümün çlaışmalarına başladı. Senenin sonuna doğru “Creep” adlı single’ı piyasaya süren grup, parçanın radyolarda ve İngiliz basınından övgü toplamasıyla birlikte 1993 senesinde “Pablo Honey” adlı ilk albümünü yayınladı. Özellikle “Creep” ile birlikte ‘İngiltere’nin Nirvana’sı’ olarak adlandırılmaya başlanan ekip, albüm içerisindeki sert gitar sounduyla ve derin sözleriyle birçok müzikseverin beğenisini kazanmayı başardı.

Albüm yayınlandıktan sonra turneye çıkan Radiohead, vakit kaybetmeden turne bitiminde 2. albümün çalışmalarına başladı. 1994 senesinde “My Iron Lung” adlı EP’yi yayınlayan grup, 1995 senesinde prodüktör John Leckie ve Nigel Godrich ile işbirliğine girerek “The Bends” adlı 2. albümü müzikseverlere sundu. Bu albümle İngiltere listelerinde 4 numara olan grup, aynı zamanda kendisine yeni fanlar kazandırmayı başardı. Albümden yayınlanan single’lar “Fake Plastic Trees”, “My Iron Lung”, “High And Dry” ve “Street Spirit (Fade Out)” ile listelerde başarı yakalayan grup, parçalara çektiği video kliplerle de beğeni topladı.

1995 senesinde R.E.M. ile birlikte turneye çıkan Radiohead, artık tüm dünyada tanınan bir grup haline gelmişti. Aynı sene Bosno Hersek’de süren savaşa karşı çıkarılan “The Help Album” adlı albüme “Lucky” adlı parçayla katılan grup, 1996 senesinde de “Romeo and Juliet” filmine “Talk Show Host” ve “Exit Music” adlı parçaları dahil etti. Senenin başında 3. albümün kayıtlarına başlayan ekip, 1997 senesinin yazında “OK Computer” adlı albümü hayranlara sundu. Melodik rock şarkıları barındıran albüm, aynı zamanda grubun standart enstrümanlar dışına çıkarak deneysel denebilecek sesleri yansıttığı ilk albümüydü. Bu albümle İngiltere listelerinde 1 numara olan topluluk, albümden çıkan single’lar “Paranoid Android”, “Let Down”, “Karma Police” ve “No Surprises” ile de listelerde önemli başarı yakaladı ve grup 1998 senesinde Grammy’lerden “En İyi Alternatif Albüm” ödülüne layık görüldü.

“OK Computer” sonrası ‘Against Demons” adlı dünya turnesine çıkan Radiohead, 1999 senesinde yönetmen Grant Gee ile işbirliğine girerek “Meeting People Is Easy” adlı belgesele imza attı. Dünya turnesi sonrası 1999 senesini sessizce geçiren grup üyeleri, bu süre içerisinde ufak çaplı bir dağılma durumu yaşadı. Thom Yorke verdiği demeçlerde kendisini depresyonda hissettiğini belirtirken, dağılmanın sebebi grubun üzerindeki yoğun baskı olarak açıklandı. Yeni albümle belirlenecek müzikal kariyerleri için uygun zamanı beklemeye geçen ekip, prodüktör Nigel Godrich ile yeniden buluşarak 40 tane yeni şarkı hazırladı.
Yayınlanacak yeni albümle “OK Computer”daki soundu devam ettirmeyi istemeyen grup üyeleri, bestelerde minimalist bir tarza dönerek standart enstrümanlardan uzaklaşmayı denedi. Elektronik ritimler, yaylılar, klakson ve ‘ondes martenot’ gibi seslerle sıradışı bir sounda bürünen Radiohead, liriksel olarak ise ilk albümlerindeki tadı korumayı tercih etti. Yaklaşık 18 ay içerisinde hazırlanan “Kid A” albümü 2000 yılında piyasaya sürülürken, grup bu albümle İngiltere’de ve Amerika’da zirveye yerleşti.

“Kid A” albümünden herhangi bir single yayınlamayı reddeden Radiohead, albümün tüm olarak dinlenmesi gerektiği savundu. Albümde yer alan “Idioteque”, “Optimistic” ve “The National Anthem” oldukça beğeni topladı ve grup 2001 senesi Grammy’lerinden bir kez daha “En İyi Alternatif Albüm” ödülüyle onurlandırıldı. Grubun birçok fanına göre Radiohead’in en iyi albümü olarak kabul edilen “Kid A” sonrası, ekibin yeniden turneye çıkması beklendi. Ancak Radiohead sadece üç tane konser vererek 2001 senesinde “Amnesiac” albümünü piyasaya sürdü.

“Amnesiac” ile “Kid A”deki tarzını devam ettiren Radiohead, bu albüme 1999 senesinde hazırlanan parçaları dahil etti. Her iki albümde birbirinin devamı niteliğinde olarak gözlemlenirken, grup albümle İngiltere listelerinde yeniden zirveye yerleşti. Bu sefer Amerika listelerinde 2 numarada kalan topluluk, albümden ilk single’ı “Pyramid Song”a seçti. “Knives Out” albümden 2. single olarak yayınlanırken, grup Amerika, Avrupa ve Japonya’ya geçerek hayranlarıyla buluştu. Senenin sonunda Oxford’daki bir festivalde de sahne alan grup, konserde Beck, Sigur Ros, Supergrass ve Humphrey Lyttelton’ı sahneye davet etti.

2001 senesinde “I Might Be Wrong: Live Recordings” adlı konser albümünü yayınlayan Radiohead, bu albüme “Kid A” ve “Amnesiac”da yer alan 7 şarkıyla birlikte hiç bir albümde yer almamış Thom Yorke akustik gitar performansı “True Love Waits” adlı parçayı da ekledi.

2002 senesinde yeni albüm için şarkı üretmeye geçen Radiohead, Los Angeles’da prodüktör Nigel Goldrich ile bir araya gelerek yaklaşık iki hafta içerisinde albümün kayıtlarını bitirdi. Mükemmellikten uzak durarcasına kaydedilen “Hail To The Thief”, 2003 Haziran ayında vitrindeki yerini aldı. Daha sert vokallerin yer aldığı ve daha ekspresyonist gitar tınılarının hissedildiği albüm, İngiltere listelerinde grubu yeniden zirveye taşıdı ve albüm Amerika listelerinde 3 numaraya yerleşti. 14 parçanın yer aldığı ve yaklaşık bir saat süren albüm, grubun en uzun albümü olarak dikkat çekerken, dikkat çeken bir diğer unsur ise grubun eskisine göre daha da fazla elektronik sounda yaklaştığıydı. Albümün sözlerinde dünyada dönen politik olaylara dikkat çeken ekip, albümden “There There”, “Go To Sleep”, “2+2=5” ve “Sit Down, Stand Up” adlı parçaları single olarak yayınladı.

Albüm sonrasında yeniden turneye çıkan Radiohead, bu turneyi 2004 senesinde bitirdi. Boş zamanlarını aileleriyle ve aynı zamanda solo projerle geçiren grup üyeleri, senenin sonunda “The Most Gigantic Lying Mouth Of All Time” adlı DVD’yi piyasaya sürerek grupla ilgili her türlü materyali hayranlara ulaştırdı.

2005 senesinden itibaren yeni parçalar yazmaya yönelen Radiohead, 2006 senesini Avrupa’da ve Amerika’da performanslar gerçekleştirerek geçirdi. Aynı sene Thom Yorke “The Eraser” adlı solo albümünü yayınlarken, albüm İngiltere listelerinde 3 numaraya ulaştı.

Şu günlerde bağlı oldukları şirket EMI ile sorunlar yaşayan Radiohead, yeni albümünü hangi plak şirketinden çıkaracağını belirtmiyor. Hatta albüm yerine EP çıkartmayı bile düşündüklerini belirten grup üyeleri, yeni soundun daha bas ve minimal olacağını ifade ediyor.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
/Radiohead/
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Punk Not Dead :: Rock & Punk & Metal Müzik :: BiyogRafiler-
Buraya geçin: